Türkiye’de iklim ve çevre alanında çalışan kurumlar olarak, Kahramanmaraş depremlerinin ardından, altyapısı güçlü ve afete dirençli kentler için güneş enerjisinin mutlaka yeni planlama süreçlerine dahil edilmesini talep ediyoruz.
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından bir araya geldiğimiz WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, Ekosfer, Yuva Derneği, Ege Orman Vakfı, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), İklim için 350 ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği ile ‘‘Deprem acil müdahale ve yeniden inşa sürecinde güneş enerjisinin rolü’’ isimli bir tutum belgesi hazırladık.
Tutum belgesinde, depremin ardından kurulacak kentlerin tek boyutlu bir mühendislik projesine indirgenmemesi, kent kimliği, tarih, kültür, ekonomi, mülkiyet, gıda, tarımın yanında iklim, doğal alanlar ve çevre boyutlarını da içeren sadece bilim insanlarının değil afetzedelerin de katılımına imkan veren tasarım ve planlama süreçleri ile inşa edilmesi gerektiğini ifade ettik.
Depremlerin ardından birçok bölgede elektiriğin kesildiğine, jenaratör ve yakıt sıkıntısı yaşandığına dikkat çekilen belgede, afet gibi acil durumlarda güneş enerji sistemlerinin hayati öneme sahip olduğunu belirttik.
Belgenin tamamına ulaşmak için tıklayın👇🏾
