“Nükleer Enerji: İklim Değişikliğiyle Mücadelede Çıkmaz Sokak” kitapçığı “yeşil” olduğu iddia edilen nükleer enerji hakkındaki başlıca on yanlış kanının eleştirel bir analizini sunmak için Avrupa Yeşil Vakfı(GEF) ve FREDA tarafından yayınlandı.
Avusturya Parlamentosu Üyesi ve Avusturya Yeşiller Partisi Nükleer Karşıtı Sözcüsü Martin Litschauer ve Avusturya Federal Çevre Ajansı Uzman Yardımcısı Maria Niedertscheider ile yakın iş birligi içinde hazırlanan kitap, Avrupa’da geniş çaplı bir tartışmaya rehberlik etmesi ve güya bir köprü teknolojisi olarak nitelendirilmeye çalışılan nükleer enerjiye ilişkin anlatıya dair gerçekleri özetlemeyi amaçlamaktadır.
Yeşil Düşünce Derneği olarak, doğru bilinen yanlışlara dair Türkçe bir kaynak olarak yayılması için Cemre Nayir’in çevirisini sunuyoruz.
“…Ne Fukuşima’daki olabilecek en büyük kaza, ne sayısız mali fiyasko, ne Krsko Nükleer Santrali yakınlarındaki şiddetli depremler, ne nükleer santral ekipman tedarikçilerinin iflasları, ne çözülemeyen nükleer atık sorunu ve zehirli uranyum madenleri, ne de savaş alanı olarak kullanılabilecek nükleer santraller, nükleer yanlısı güçlerin fikrini degiştirmek için yeterli bir gerekçe oldu.
Bugün nükleer lobisi hiç olmadığı kadar güçlü. Lobiciler, neye inanılması gerektiği algısı ve gerçeklik arasında muazzam bir fark yaratmayı başardılar. Çernobil sonrası nesil, modern, güvenli, ucuz ve karbon nötr nükleer enerji masalına giderek daha fazla kapılıyor. Bu argümanlar hızlı bir sekilde çürütülebilir ancak yine de çoğu zaman sadece art niyeti gizlemeye yarar: Nükleer silah stokunu arttırmak.”
Martin Litschauer
“Krizler, basit çözümlere duyulan özlemi büyük ölçüde yoğunlaştırır. Nükleer enerji şu anda pek çok kisi tarafından kötünün iyisi olarak algılanıyor ve bu durum aynı zamanda yeni teknolojilerin ilerlemesine inancı tam olan ve nükleer atıkların bertarafı gibi daha önce çözülmemis sorunların, çözüme inanan yeni bir nesli etkilemesine sebep oluyor.”
Dagmar Tutschek