İSTANBUL ve BÜYÜK ULAŞIM PROJELER RAPORU

İSTANBUL ve BÜYÜK ULAŞIM PROJELER RAPORU

İstanbul, nüfusu 13 milyonu aşan bir şehir. Ancak bu nüfusun sadece 2,1 milyonu kendi toprakları üzerinde doğup büyümüş Dolayısıyla İstanbul aynı zamanda insanların aidiyet duygusunu yitirdiği bir şehir. İstanbul 1970’lerde sadece üçte birinde insanların yaşadığı ve ve gerisi doğal alanlardan oluşan, ancak şimdilerde üçte ikisini kuşattığımız ve kalan üçte birine de göz koyduğumuz bir şehir… Türkiye’de her 10 kişiden 2’sinin soluk alıp verdiği bir metropol… Ve son yıllarda projelerle “ödüllendirdiğimiz” ve gerisini düşünmediğimiz bir şehir… *** İstanbul özellikle geçtiğimiz yıldan bu yana kent ve ülke gündemini meşgul eden çok sayıda ulaşım odaklı büyük proje ile gündeme geldi ve bu projeler yerel yönetici ve ulaşım uzmanlarından çok siyasi aktörler ve politikacılar tarafından duyuruldu ve savunuldu. Geçen süre zarfında düğmelere basıldı, temeller atıldı ve projeler kapılar tüm eleştirilere, yeniden düşünelim taleplerine ve halkın düşüncesine kapatılarak hız kesmeden devam etti. Marmaray, 3. Köprü, Avrasya Tüneli ve son olarak Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi (Marmaray’ın görece savunulabilir niteliği ve daha açık işleyiş süreci dışında) başta ilgili meslek odaları ve bilim insanları olmak üzere çok çeşitli kurum, siyasi parti, dernek, örgüt, gazeteci, halk kitleleri ve aydınlarca eleştirildi. Karar vericiler ve uygulayıcılar, proje üretilmesin demeyen, ama daha bilimsel, katılımcı, halkı ikinci plana itmeyen, kar odaklı olmayan başka çözümlerin de var olduğunu vurgulayan bu eleştirilere kulaklarını tıkadılar. Bizler kendimizi İstanbul’un artık daha fazla göç almaması, daha fazla trafik çilesi yaşamaması, daha fazla hava kirliliği, su kaynağı ve yeşil alan kaybı yaşamaması, ekonomik ve sosyal açıdan daha fazla ayrışmaması ve kendini doğal afetlere hazırlayabilmesi için düşünen, çabalayan, paylaşan tarafta görüyoruz ve bu mücadeleyi olabildiğince büyütmeye, geniş kitlelerce fark edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bu raporda İstanbul’un temel sorunlarından biri olan ulaşım odaklı büyük projeleri ve genel ulaşım durumunu tartışmaya çalışıyoruz. Ulaşım odaklı olmalarına karşın, kentin olası yeni yapılaşma hareketlerini de tetikleyecek olan bu projeler, kentin geleceğini geri dönüşü imkansız olacak şekilde etkileyecektir. Eleştiri ve katkılara ardına kadar açık olan raporumuzda öncelikle İstanbul’un mevcut ulaşım durumu ele alınmış, ardından ulaşımda geleceğe dönük projeler genel nitelikleri ve kente etkileri bakımından değerlendirilmiş ve ardından kentin genel ulaşım sorunlarına yönelik çözüm yaklaşımları paylaşılmıştır. Bu bölümlerde özellikle Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin ulaşım konusunda yayınladığı raporların katkısı oldukça önemlidir. Diğer bir önemli çalışma olan “Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir” adlı belgeselin, ulaşım ve kentin geçirdiği değişimi belgeleyen bazı sahneleri yardımıyla İstanbul hızla, düşündürücü ve renkli bir biçimde anlatılmaya çalışılmıştır. Son bölüme de, İstanbul’da yarına umutla bakmamızı engelleyen ve sayısı onlarca kez çoğalabilecek olan “akla gelen sorular” eşlik etmiştir. Raporda kullanılan tüm tablo, grafik ve haritalar ağırlıklı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde son yıllarda hazırlanmış çalışmalardan edinilmiştir.

İyi okumalar…

Çare Olgun Çalışkan

Yayın Tarihi

Tarih Yok

Yayın Türü

Kitaplar