Duyuru / Haber

12. Yeşil Diyalog Toplantısı Gerçekleşti

Aralık 2016 tarihinde düzenlenen Yeşil Diyalog Buluşmasının konusu gıda toplulukları idi. Gün boyu süren değişik forumların sonunda, bütün katılımcılar aşağıdaki sorunları ve olası çözüm önerilerini not aldılar;

Üreticinin ölçeği ne olmalıdır ?

Bu forumda şu sorular ortaya atıldı: Üretici işçi çalıştırabilir mi ? Şirket olabilir mi ? Arazisinin boyutu ne olmalıdır ? Üreticinin tedarikçilerle ilişkisi ne düzeydedir ? Ürün çeşitliliği nasıldır ? Üretici örgütlü mü ? Bir aile çiftliği ya da kolektif mi ?

Bütün bu sorular uzun boylu tartışıldı. Hepsi gerçekten zor sorular. Forum sonunda her üreticinin durumunun öznel olduğu, bütün bu şartların ancak o üretici ölçeğinde karar verilmesi gereken hususlar olduğunda uzlaşıldı.

Türeticinin Psikolojisi;

Bu bölümde üzerinde düşünülen sorun şuydu. Kurulur kurulmaz onun en yakınında bulunan pek çok arkadaşımız neden gıda topluluklarına uzak duruyorlar. Buna rasyonel bir cevap bulamadığımız için, psikolojik nedenleri konuşalım istedik.

Market alışkanlığı birinci neden. Dağıtım noktalarının uzak olması. Topluluk kurmanın öneminin tam anlatılamaması, daha çok gıdaya odaklanılması. Listedeki ürünlerin fiyatları. Kimi önyargıların hala devrede olması ve zaman sıkıntısı.

Bu forumda türeticilerin daha kapsamlı bilgiye ulaşabilmesi ve fiyat konusunda sürece katılabilmesinin önemine değinildi. Bunun için belki bir iletişim komisyonu kurulabilir denildi. Üreticiye destek ve yardım ziyaretleri yapılmalı ve bu iletişim için zaman ayrılmalı. Bir üretici haritalandırılması yapılmasının belki diğer toplulukların da üreticiye ulaşması için fırsat olacağı hatta belki bir mobil aplikasyonun faydalı olacağı konuşuldu. Bütün gıda toplulukları arasındaki iletişimin güçlendirilmesinin önemi özellikle vurgulandı. Karşılıklı olarak deneyimlerin hikayeleştirilerek paylaşılmasının farkındalığı arttıracağı vurgulandı.

Üreticinin üretim şekli, arazi yönetimi, türeticinin bilgi alma yolları.

Üretici gıda topluluğunun iki ayağından biri. Toplulukları bir araya gelerek oluşturan türeticiler, bir şekilde üretici ile iletişime geçmek ve onun üretim şekilleri üzerine düşünmek zorundalar.

Gıda topluluklarındaki ürünlerin kalitesi, fiyatları ve ambalajları çok önemlidir. Bu ihtiyaçlara göre üreticinin yönlendirilmesi gerekir. Üretim şekilleri; doğal tarım, organik (sertifikalı) ve bilge tarım olabilir. Arazi yönetiminde ise küçük ölçekte verimli, çeşitli karışık ve münavebeli üretim ile toprak sağlıklı kullanılmalıdır. En iyi denetim köyde çiftçilerin birbirini denetlemesidir (özdenetim). Uzak hedef hem üreticiler ve hem de türeticiler açısından ahlaklı bir toplum yaratmaktır. Üretici ve türeticilerin kolektif olması gerekir. Üretici doğa dostu bir üretim gerçekleştirmelidir. Deneyimlerini paylaşmalıdır. Güven ve kontrol esaslı bir sistem kurulmadır. Küçük üreticiye bilgi aktarılması, onun  yeni bilgilerle tanışmasına önayak olunmalı, yardım edilmelidir. Üretici ve türetici bir aile misali iyi bir ilişki kurmalıdır. Yerel tohumlar birlikte sağlanmalı ve paylaşılmalıdır.

Gıda toplulukları yeteri kadar tanınmıyor, tanıtımı yapılmıyor. Bunu aşmak gerekir. Türeticilerin meraklı olduğu konularda üreticiye destek olması, hasat zamanı gibi projeler vasıtasıyla gidip üreticiyi yerinde görmeli, onunla işbirliği içinde çalışmalıdır. Bu sayede üretici ve türeci ortak bir bilgi platformunda buluşabilir.

Gıda topluluklarının farklı anlayışları var. Bu anlayışlar ve işleyişler öğrenilmeli, karşılıklı deneyimler paylaşılmalı ve mümkünse hepsi denenmelidir.

İşleyiş tipleri ve fiyat politikası   

Gıda topluluğu nasıl yürütülecek ? Profesyonel çalışanı olacak mı, yoksa gönüllüler mi her işi üstlenecek ? Kooperatifler mi kuracağız, şirketler mi ya da STK’lar mı ? Ürünlerin fiyatları nasıl belirlenecek ? Üreticiye ödenen ile türeticinin ödediği fiyat aynı mı alacak, fark olacak mı ? Bu forumda üzerinde konuşulan sorulardı.

Gıda diktatörlükleri yerine gıda toplulukları kurmalıyız. Gıda topluluklarının ne kadar büyüyeceği iyice tartışılmalı. Doğal üretim temel hedefimiz olmalı. Bunu yaparken üreticinin sürdürülebilir kılınması hayati önem taşımaktadır. Gıda topluluğu demek aslında toplumsal gıda örgütlenmesidir. Her gelir düzeyinden türeticinin katılabileceği şekilde fiyatlandırılma yapılması için çabalanmalıdır. Küçük ve aile üreticilerin devamlılığı gıda üretimi için hayati önemdedir ve mutlaka desteklenmelidir. Kooperatif sistemleri, gıda topluluklarının yeşermesi için en iyi modeldir. Üretimde etik kurallar oluşturmak, sistemin hesap verebilir ve denetlenebilir olması, güveni ve sürekliliği sağlayacaktır. Bir başka önemli konu ise, üretimde çeşitliği sağlamak ve gıda topluluklarının A’dan Z’ye her ürünü sağlaması, market bağımlılığını ortadan kaldıracaktır.